Girişimci kimdir? Nasıl olunur girişimci? Doğuştan mı girişimci olunur yoksa sonradan mı?
Girişimcinin anlamını, farklı kelimelerle açıklayan birçok kaynak bulabilirsiniz. Ama burada bu konuyu herkesin rahatça kavrayabilmesi için benzetme yapacağız.
Konuyu daha iyi açıklayabilmek için girişimciyi bir araca benzetelim. Aracın en önemli bölümü motorudur. Eğer motorun çalışma prensibini incelesek; motor görevini zeka, mazot görevini sermaye, ateşleme görevini ise yürek olarak düşünebilirsiniz. Bu üç nokta bir araya gelmeden girişimciden söz etmek imkansızdır. Yani girişimciyi başarılı bir girişimci yapan bileşenler; Sermaye-Zeka-Yürek
Türkiye de, arkadaş muhabbetinde iş konusu açıldığında nerdeyse herkes size karlı işler kurabilir ve muhabbet sonunda masadan sözde zengin biri olarak ayrılabilir. Zeka neredeyse her Türkün sahip olduğu bir olgu olmasına karşın, yürek sayılı insanlarda bulunur. Konuştuğum insanların istisnasız % 80′i, bana yatırım yapılabilecek sektör/alanlarla ilgili yüzlerce fikir vermiştir. Ama bu insanların yıllar içinde bir adım ilerlediğini görmedim. Aslında tartışılan fikirler yabana atılacak fikir değil aksine üzerine gidilse kişiyi “zengin girişimci” mertebesine çıkaracak fikirler olmasına karşın bir etki gösterememiştir. Neden?
Çünkü “Türk gibi başla, İngiliz gibi bitir” sözü boşa söylenmemiştir. Çünkü ateşleme yapacak cesaret sadece belirli insanlarda bulunur. Zaten bu üçlüye sahip birçok başarı öyküsünü çevrenizde görmeniz mümkündür.
Asıl sorun bu ateşleme yoksa ne yapılması gerektiğidir. Bu durumda iş bir dosta, yatırımcıya, ortağa, aileye veya eşe kalmıştır. Yapılacak sadece bu tür insanlara biraz “destek” verebilmektir. Kimi zaman bu destek gaz olabilir kimi zaman elinden tutup işe girmesini saplamak olabilir, kimi zamanda kişiye güvence vermek olabilir. Sonuçta; ateşleme görevini yerine getirirseniz topluma “yeni bir girişimci” kazandırabilirsiniz.
Zaman; iyi fikirlerin, doğru düzlemlerde uygulamaya geçme zamanıdır.
OY